Kalp gözlerimiz kendi içerisinde hafiften ağıra doğru, Gıta, Gışave, Ekinnet, Mukallip, Ama ve Gulf diye altı mertebeden oluşur.
1-GITA PERDESİ
Gıta, baş gözlerimizin perdelenmesidir. Kehf suresinin 101. ayetinde euzubillah bismillah Ellezine kanet a'yunuhum fi gıtain an zikri ve kanu la yestetiune sem'a, Onlar ki baş gözleri benim zikrimden bir perde içinde idi ve kuranı işitmeyi de kadir olamaz ve katlanamaz olmuşlardı, buyuruyor.
Kuranımız göz kavramını 3 temele yerleştirmiştir. Birincisi ayn’dır insanların ve cinlerin baş gözleri için kullanılır. Kuranda 65 kez geçer. Gözün odaklanıp bakmasına da nazar denir. Baktığı şeyi görmenin adı da raa’dır.
Kuranımızda ru’ya olarak geçen ve bizim rüya dediğimiz şeyi insan uyuduğu zaman kalp gözleri ile görür. Üçüncü olarak da Rü’yet olup yine baş gözü ile görmedir.
Bir insanın baş gözünün görme yetisi dört şekilde gerçekleşir. Doğuştan, kazadan, hastalıktan ve hüzünden dolayı gözlerimizin birini ya da ikisini de kaybedebiliriz.
Burada hüzünden kaybetmek diğerlerinden farklıdır. Eğer kişi kendini teselli edip kaderle birliktelik yapmazsa göz tansiyonu yükselir ve gözünü kaybedebilir. Yakup (as.) bunu bizzat yaşamıştır.
Yasın suresi 9. ayetinde euzubillah bismillah …Sedden fe agşeynahum fe hum la yubsırun, buyurur ki Cenabı hak kudretllahı ile onların gözlerine set çekip görmelerini geçici olarak engelleyecegini ifade eder. Günümüzde ameliyatla tedavi edilen katarakt sıkıntısı gibidir. Bu ayet, Peygamber Efendimizin kendisine suikast yapmak isteyen kafirlerin arasından görünmeden gitmesini anlatılır.
Kuranımızda tames olarak geçen kelime ise görme yetisinin tekrar verilmemesini ifade eder. Kamer suresinde anlatıldığı üzere Hazreti Lut’un (as.) evine gelen misafir melaikelere tebelleş olan kafirlerin gözlerinin alınıp verilmemesi gibidir.
Gıta, manevi olarak gözün bakıp perdelendiği için görmemesidir. İsra, Taha, Hac, Abese ve Yusuf surelerinde yedi ayette geçer. Bu perdelenme fiziki olmamakla birlikte kişinin bazı şeyleri görememe halidir.
Araf suresinin 198. Ayetinde euzubillah bismillah, Ve in ted'uhum ilel huda la yesme'u, ve terahum yenzurune ileyke ve hum la yubsırun, Eğer onları doğru yola çağırsanız sizi duymazlar. Onların, sana baktıklarını sanırsın, oysa onlar görmezler, buyuruyor.
Buradan yola çıkarsak; İnsanlar zulmani ve nurani perdelerle perdelenir. Bu perdelerin sayıları 70 olmakla birlikte bu sayının adet olarak mı yoksa çokluk ifadesi olarak mı ifade edildiği hakkında bilgimiz yoktur. Kişi bu perdelerin her birini ayrı ayrı aşmadıkça göremez. Çünkü bu perdeler nurların girmesine engel olur. Perdeler açıldıkça kişinin görme keskinliği de artar. Aksi halde 100 yıl da yaşasa ferasetten nasiplenemez.
Gıta perdesi içindeki birinci perde muhadara perdesidir. Eğer cenabı hak bu perdeyi açarsa o kişinin aklı ve buna bağlı olarak da ilmi derinliği artar.
Mukaşefe perdesi açılırsa aynal yakin dediğimiz kalp gözleri açılır.
Müşahede perdesi açılırsa da ledün ilmi dediğimiz ilmi yani hakkal yakini artar. Kişi her şeyin hikmetini anlar.
2- GIŞAVE PERDESİ
Kalp gözlerinin örtülmesidir. Gıta perdesinden daha ağırdır. Uyuyan kişinin gözlerine örtü koymak gibidir.
Cenabı hak casiye suresinin 23. Ayetinde bismillah, …ala basarihi gışaveten, basiret gözlerini örttü, buyurur. Bakara suresinde de euzubillah bismillah …evsarihi gışavetün, gözlerinin üzerinde perdeler vardır, buyuruyor.
Gışave örtüsüne tersten bakarsak;
Kaf suresinin 22. Ayetinde euzubillah bismillah …fe keşefna anke gıtaeke fe besarukel yevme hadidun, gaflet perdeni kaldırdık, bugün gözlerin demir gibi keskin, buyurur. Cenabı hak gözlerin keskinliğini demire benzetiyor. Dağları aşan yolları ve tünelleri yaparken en çok demir kullanılır. O demirle dağlar aşılıp arka tarafı görünür hale getirilir. Yer altınına derinliğine ulaşmak için de demirden yapılmış malzemeleri kullanılır. O zaman da dikey olarak göremediğimizi görürüz. Cenabı hakkın görmeyi demire benzetmesinin hikmeti budur. Yani kalp gözü açılan kişi demirin dağları deldiği gibi bir engele takılmadan görmek istediği yeri görür.
Hazreti Enes (ra.); Hazreti peygamberimizin namaza başlarken geriye dönüp saflarınızı düzgün tutun çünkü ben sizleri arkamdan da görüyorum, dediğini rivayet ediyor.
İllet bir hastalığa sebep olan şeye denir. Gözlerimizin kapanmasının illeti gaflettir. Gafletle ilgili 35 ayeti celile vardır. Gafil insan; 1- Mesuliyetlerini unutur. 2- Sorumluluklarını önemsemez. 3- Emri ilahileri ihmal eder. 4-İmanın gereğini yerine getirmez. 5-Dili dua ederken kalbi başka şeyleri düşünür. 6- Yalvarma kıvamında dua edemez.
Bunun çözümü günlük olarak tesbihata devam etmektir. Peygamber efendimiz (sav.) İhtiyacı olmadığı halde bunu her gün yapmıştır.
Evsa (Kalp Gözlerinin Nimeti)
Cenabı hak Enam suresi 104. Ayetinde Euzubillah bismillah …fe men ebsara fe li nefsih… size rabbiniz tarafından basiretler verilmiştir, buyurmaktadır. Buna göre her doğan insan ve cinde kalp gözü vardır.
Araf ve Casiye surelerinde ise Euzubillah bismillah …mir rabbi haza besairu… bu kuran ayetleri rabbinizden insanlar için kalp gözleridir, buyuruyor. Yani kuran ayetlerinin hikmeti öğrenildikçe kalp gözlerindeki nurani ışık artar.
Cenabı Hak Basiret Gözlerinin Görmesine Engel Olan Perdeleri Açmaya Teşvik Eder.
Cenabı hak Yusuf suresinin 108. Ayetinde Euzubillah bismillah …ed'u ilallahi ala basiretin, Allaha basiretle davet ediyorum, buyurarak Yusuf (as.) dilinden gözlerimizin açılması için bizleri Allaha davet ediyor.
Araf suresi 201. Ayetinde euzubillah bismillah …mineş şeytani tezekkeru fe izahum mubsırun… vehimleri, takıntıları, kuruntuları düşünürler ve bu halden kurtulmak için basiretli davranırlar, buyuruyor.
Basiretli Olmaya Örnekler
Cenabı hak Necm suresi 11. Ayetinde euzubillah bismillah …Ma kezebel fuadu ma rea, Gözünün gördüğünü kalp gözü yalanlamadı, buyuruyor.
Kalbimizin en dışında sadr, 2. Sırada somut olan sanalberi, 3. sırada manevi kalp, 4. sırada fuad ve son olarak 5. sırada lüb bulunur. Bunu daha önce görmüştük.
Hazreti Aişe validemizin yeğeni Hazreti Mesruk (ra.) bir gün Hazreti Ayşe validemize gelerek; Ya valide hazretleri Hazreti Muhammed (sav.) Miracı nebide rabbini gördü mü? diye sordu. Hazreti Aişe validemiz; Söylediğin bu sözden dolayı tüylerim diken diken oldu, dediler.
Sonra devam ederek; Kim ki şu 3 şeyi söylerse yalan söylemiştir. Birincisi Her kim Hazreti Muhammet (sav.) Allahı gördü derse yalan söylemiştir. Cenabı hak, İsra suresinin 1. ayetinde Ona ayetlerimizden bir bölümünü gösterelim, diye buyuruyor. Necm suresinin 18. ayetinde Rabbinin ayetlerinden en büyüğünü gördü, buyuruyor. Enam suresi 103. ayetinde İnsanların baş gözleri onu idrak edemez, buyuruyor. Araf suresi 143. ayetinde de Hazreti Musa’ya Sen beni göremezsin, buyuruyor.
Peygamberimize rabbini baş gözlerinizle gördün mü diye sorulduğunda o bir nurdur nasıl göreyim, buyurdu. Ya Rasulullah rabbimiz seni nasıl ağırladı diye sorduklarında da bir nur gördüm, buyurdular.
İkincisi ‘’Her kim sana yarın ne olacağını söylerse yalan söylemiştir. Bir kimse bir saniye sonra ne olacağını bilemez.’’ Kerameti olan söylemez. Çünkü söylediğinde elinden gideceğini bilir. Sadece cenabı hakkın müsaade ettiği kimselere, müsaade ettiği kadarını söyler.
Üçüncüsü ‘’Her kim sana peygamber risaletten bazı şeyleri gizledi derse yalan söylemiştir. Cenabı hak Maide suresi 67. ayetinde Ey Rasulum rabbinden sana indirileni duyur, buyuruyor.
Hazreti Peygamberimiz (sav.) Cebrail aleyhisselamı hakiki suretiyle iki defa görmüştür. Miracı Nebide gördüğü ve Cenabı hakkın en büyük ayetimiz buyurduğu da budur.
Enam suresi 75. Ayetinde Euzubillah bismillah Ve kezalike nuri ibrahime melekutes semavati vel ardı ve li yekune minel mukınin, biz ibrahime yakinen bilenlerden olması için yerin ve göklerin melekutunu gösterdik, buyurur.
İsra suresi 72. ayetinde euzubillah bismillah Ve men kane fi hazihi a'ma fe huve fil ahıreti a'ma.. Her kim gözleri kör oldu ise işte o ahirette de kör olacaktır, buyuruyor.
3- EKİNNET PERDESİ
Bir şeyi başkaları görmesin diye örtüler örterek gizlemeye ekinnet denir. Bu biraz daha ağır bir durumdur.
Cenabı hak Enam, İsra, Kehf ve Fusillet surelerinde Euzubillah bismillah kulubihim ekinneten en yefkahuhu, onlar anlamasınlar diye kalplerinin üzerine perdeler ve örtüler koyduk, buyuruyor.
Ulemamız bu örtünün ne olduğu konusunda aklımızla anlamanın mümkün olmadığını ancak kat kat olan garip, müstemker, bilinmeyen bir örtüdür, diyor.
İman nasip olunandır. Bu örtü imanın nasip olmasına manidir. Bizler hiç çaba sarfetmeden bu nimet ikram edilmesine sürekli şükretmeliyiz. Aksi halde bu nimet elimizden gider.
Cenabı hak bazı kimseler hakka boyun eğmedikleri için, işittiklerinden faydalanmaya yanaşmadıkları için, iman nasip olmasın diye örtü ile örter.
Cenabı hak İşittiklerinden faydalanmayanları işitmeyenlerin durumuna düşürür. Ekinnet örtüsü ile örtülmüş olan insanların gözleri ve kulakları hayvanların iç güdüsü ile insanın sesine göre hareket ettiği gibidir.
Yukarda okuduğumuz 5 ayetin esbabı nüzuluna gelince;
Kafirlerin en azılıları başta Ebu Cehil olmak üzere 8 kişiydi. Bunlar peygamberimiz kuran okuduğu gece penceresinin önüne gelip peygamber efendimizin görmeyeceği şekilde oturarak kuran dinlerlerdi. Amaçları peygamber efendimizin ne okuduğunu anlayıp ayetle ilgili sabah erkenden fitne yaymaktı. Peygamberimiz okumasını tamamladıktan sonra bu kafirlerin her biri okunan ayetten ne anladığını anlatır ve hepsinin yalan olduğu konusunda hem fikir olurlardı. Ancak içlerinden Ebu Süfyan bu okunanlar sizin söylediğiniz gibi değil, bu sözlerin çoğu doğrudur, derdi. İşte Ebu Süfyan bu görüşünün hürmetine imanla müşerref olmuştur.
İnsan dinin hükümlerini eksiksiz yapamayabilir ama asla hakaret edemez. Kuranımıza hakaret eden bu 7 kafirin kulağına ekinnet örtüsü örtüldü ve ayetlerin derinliğini duyamadılar. Öylece imansız gittiler.
Ölüm esnasında imandan mahrum olmamak için tesbihat yaparken Ya rabbi mü’min ve müslüman olarak ölmemizi nasip eyle diye ettiğimiz dua bunun içindir. Duamızı önceden yapmalıyız yoksa ölüm esnasında kim dua edebilir.
Yüce rabbimiz bizlere, aile efradımıza ve zürriyetlerimizden devam edecek nesillerimiz mümin ve müslüman olarak ölebilmeyi nasip ve müyesser eylesin. Amin, Amin, Amin. El Fatiha..
Comments