top of page

ALLAH (C.C)’ IN HAKKI


Unutulanlar Arasına Girdiğimizde Zarar Görmeden Nasıl Kurtulabiliriz?

Cenabı hak Haşr suresinin 19. Ayeti celilesinde Euzubillah bismillah, Ve la tekunu kellezine nesullahe fe ensahum enfusehum, ulaike humul fasikun. Onlar Allah’ı unuttular. Kendi nefislerinin unutturulduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasıkların kendileridir, buyuruyor.

Burada geçen ensahum kelimesi bilerek ve kasıtlı olarak Allah’ın hakkını unutmak anlamına gelir.

İlmi açıdan baktığımızda Allah’ın hakkının 11 adet olduğunu görüyoruz.

1.    Hakkı; Onu ilah olarak tanımaktır.

Rabbimiz Müddesir suresinin ayetinde Euzubillah bismillah …huve ehlut takva ve ehlul magfireh, o Allah ki sakınılmaya layık olandır, buyuruluyor. Burada geçen ettakva kelimesi ile eska, vükaye, ittika, takva aynı konuyu anlatır. Bunu yapana da muttaki denir. Bu 5 kelime kuranımızda toplam 258 defa geçer.

Peygamberimiz (sav.) Ya Muaz! Allahın kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun, buyurdu. Muaz (ra); Allah ve Peygamberi daha iyi bilir, dedi. Peygamberimiz (sav.); Allah’ın kulları üzerindeki hakkı sadece ona ibadet edip kulluk yapmaları ve hiçbir şeyi ona ortak koşmamalarıdır. Şüphesiz ki Allah hak yoldan sapıp ona itaat etmeye tenezzül etmeyen ve tevhit kelimesini söylemekten imtina eden şaki ve azgın kulundan başka kullarına azap vermeyecektir, buyurdular. Muaz (ra) sordular Ya Rasulullah şaki kimdir? Dedi. Peygamberimiz (sav.); Allah için bir amel işlemeyen ve günahtır diye onu bırakmayan kimsedir, buyurdular.

Kuranımızda Cenabı hakkı ilah olarak tanımakla ilgili 5 ayeti celile vardır.

1-Cenabı hak Taha suresinin 14. Ayetinde bismillah, İnneni enallahu, muhakkak ki ben Allah’ım, buyuruyor.

2-Bakara suresinin 163. Ayetinde Bismillah, Ve ilahukum ilahun vahid, la ilahe illa… sizin ilahınız tek bir ilahtır ondan başka ilah yoktur, buyuruyor.

3-Hac suresinin 62. Ayetinde Bismillah, …ennallahe huvel hakku, O Allah haktır, kimse inkar edemez. Kainattaki her şey delil olarak apaçık ortadadır.

4-Enam (91), Zümer (67) ve Hac (74) surelerinde …kaderullahe hakka kadrihi… Allah’ın kadrini gereği gibi takdir edip bilemediler, buyuruyor.

5-Nuh ve Fetih surelerinde de Bismillah, …lillahi vakara… Allaha ona yakışır şekilde vakarı ve saygıyı göstermiyor, buyuruyor.

Günlük yaşantımızda bu ayeti celileden bizlere dersler çıkar. Vakar; azamet, ağırlık, yumuşak huyluluk ve ağır başlılık anlamına gelir. Vakardan türeyen ama biraz farklı anlama gelen tevkir kelimesi de tazim ve ululuk anlamına gelir.

Cenabı hakkın herhangi bir esmasını ağzımızda yiyecek, içecek, sakız, sigara vb. varken zikretmemeliyiz. Saygı ve vakar budur. Cenabı hakkın ismine saygı budur. Aksi halde sürekli suç işliyoruz demektir.

Cenabı hakkın adını söylerken veya yazarken sonunda Cenabı Allah, Cenabı Hak, Celle Celaluhu, Celle Şanuhu, Celle ve Ala,  Azze ve Celle, Teala, Azimuşşan, Berakallah ve Subhanallah demeden sadece esma-i şerifini söylemek ve yazmakla vakarını lekelediğimiz için Ali İmran suresinin 199. ayetinde bismillah …haşiine lillahi… diye övülenlerden olamayız.

Cenabı hakkı bir arkadaşıymış gibi zikredenler ne kadar ilim sahibi olsalar da ilimlerinin bereketi olmaz. Onlardan kimse nasiplenemez. Akaidimize göre bu şekilde saygı ifadesini kullanmak farz olduğundan kullanmamak farzı terk etmektir.

2.Hakkı; Onu Rab Olarak Tanımaktır

Bilmek ve tanımak farklıdır. Herkes bilebilir ama tanımak onun gibi yaşamaktır.

Rab ismini biraz tanıyalım;

         Kuranımızdaki 8 surede Allah benim de rabbim sizin de rabbinizdir diye geçen bir terkip vardır. Rab esma-i şerifi kuranımızda 94 surede 980 defa geçer. Bu sayı kuranımız ayetlerinin yaklaşık 1/6’ sıdır.

Hazreti Peygamber Efendimiz (sav.) bir hadisi şeriflerinde; Kim ki Rabbimizin 99 tane esma-i şerifi tüm incelikleriyle imanına deruhta ederse cennete girer, buyuruyor.

Bu hadisi şerife göre kuranımızda sadece 99 esma-i şerif olduğu anlamı çıkmaz. Hazreti Peygamber Efendimiz (sav.) burada sayının daha fazla olduğuna da işaret ediyor.

Bu hadişi serifi kendilerine kaynak alan İmamı Tirmizi, İmam İbn Mace, İbn Hacer el-Askalânî Hazretleri kuranımızı detaylıca tarayarak 99 esmayı derç etmişlerdir. Ülkemizdeki kitaplarda İmamı Tirmizi’nin tespit ettiği esmalar kullanılır. Rab isminin 99 esma içerisinde olmayışı ilginçtir. İmam İbn Mace, İbn Hacer el-Askalânî Hazretlerinin tespit ettiği 99 esma-i şerif içerisinde Rab esma-i şerifi mevcuttur.

Bunun sebebini ilmi derinlikte incelediğimizde ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. Arapça isimlerin başında elif-lam takısı olur. Rab isminde bu takı yoktur. Bir esma-i şerifle dua etmek istediğimizde sanki resmiyet varmış gibi elif- lam takısını kullanmıyoruz. Cenabı hakkın Rab esmasında elif-lam takısını kullanmayarak kullarının kendisine Rab esma-i şerifiyle ile dua etmesini murat ettiği için aradan resmiyeti kaldırdığını görüyoruz.

Ayrıca 20 surede 40 defa rabbim şeklinde geçer ki bu samimiyet oluşması için Rabbimizin bir lütfudur.

Bütün bunlardan sonra görüyoruz ki 1-Rabbim nefsimi ıslah eyle! 2-Rabbim İblisin musallatlığından muhafaza eyle diye dua etmeye şiddetli ve sürekli muhtacız.

Doğum anımızdan kabir sualinin bittiği ana kadar iblis bize musallat olur. Yeni doğan çocukların ağlaması da bundan dolayıdır.

Hazreti Hasan (ra) aktarıyor:

Rasulullah (sav.) şöyle buyurdular; Yüce Allah; Kulum bana iki elini kaldırır da dua ederse ben o elleri bağışlamadan geri çevirmeye haya ederim, buyurdular. Bunun üzerine Melekler; Ey Rabbimiz o kişi bağışlanacak kişilerden değildir, dediler. Yüce Allah ise O ne kadar bağışlanmayı hak etmese de bağışlayacak benim, buyurdular.

İçerisinde Rab esma-i şerif geçen 980 Ayeti Celileyi taradığımızda 5 ana alana işaret ettiğini görüyoruz.

1-Er-Rab; yaratandır, yaşatandır, gözetendir, koruyandır. Karşılık beklemeksizin gündüz belalardan gece haşeratlardan koruyan, anlamına gelir.

2-Er-Rab; kainatın sahibidir, malikidir, anlamına gelir.

3- Er-Rab; hidayet eden anlamına gelir.

4-Er-Rab; Her an yararlandığımız rızıkları, nimetleri ve şifaları ihsan edendir. Bize istemeden karşılıksız rızık veren, anne karnındaki bebeği koruyan ve rızıklandıran rabbimizdir.

Bu rızıklardan ekmek nimeti öyle mübarektir ki bir insan darda kalsa yüksek bir yerden hayati bir şeyi alma zorunluluğu olsa da üzerine basıp çıkacak kuran-ı kerim ve ekmekten başka bir şey olmasa ekmeğe değil kuran-ı kerime basar. Bu örnek yaşanması mümkün olmayacak bir örnektir. Ekmeğin değerini belirtmek için kullanılır.

Ekmeğin ham maddesi olan buğdayı incelediğimizde iki ucunun sert bir koni biçiminde, orta kısmın geniş ve bir tarafının yarık, diğer tarafının düzlemsel olduğunu görürüz. Bir mermeri bile delecek güçteki ipeksi kökler düzlem kısımdan çıkar. Yarık kısımdan ise yaprak çıkar. Buna Rabbimizin sul-u denir. Bu Er-Rab esma-i şerifin tecellisidir. Rızkı veren Rabbimizin kudretullahıdır.

5-Er Rab; Bütün yarattıklarını terbiye eden, ıslah eden ve yetiştiren anlamına gelir.

Cenabı hak bir Hadisi kutsi de; Ben sizi kazanç sağlamak için değil, siz benden kazanç sağlayasınız diye yarattım, buyuruyor.

Mutlak mürebbi Rabbimizdir. Her birimizin terbiyesi farklı ve sınırsızdır. İlk inen Alak suresinin 1. Ayetin de bismillah Ikra'bismi rabbikellezi halak, Yaratan Rabbinin adıyla oku, buyurur ki kuranımızın Rab ile başladığını görüyoruz.

Kuranımızın terkifi sıralamasına göre ilk sure olan fatiha suresi de bismillah, El hamdu lillahi rabbil alemin, diye başlarken son sure olan Nas suresi de bismillah, Kul euzu bi rabbin nas, diye başlar. Görülüyor ki kuran-ı kerim baştan sona ilahi terbiye kitabıdır. Rab ismi tecelli olmadan hiçbir yaratılan terbiye olmaz.

3. Hakkı; Ona Olan İmanımızı Şirk İle Örtmemektir.

Bize nasip edilen imanımızı örtmenin adı şirktir.  Onun zati ve subuti tüm sıfatlarına şirk koşmamak Rabbimizin hakkıdır.

Bazı cemaat mensuplarından kendi şeyhi için söylediği; Beni görüyor, Benim yaptıklarımdan haberdar, Beni izliyor, Kaza yaparken beni tutar… gibi sözler şirktir.

Hiçbir kulun böyle bir gücü ve yetkisi yoktur. Sadece bazı kullarına belki senede 1-2 defa, 3-5 saniye keramet dediğimiz lütuf verilir, o kadar. Şirk kuranımızda 168 defa geçer.

Ebu Zer Hazretleri aktarıyor;

Peygamberimiz (sav.) bizlere dönerek; Hazreti Cibril (as.) bana geldi ve Allaha hiçbir şeyi ortak koşmadan ölen kimsenin cennete gireceğini müjdeledi, buyurdular.

Ey Yüce Rabbimiz! Bizleri unutulanlardan kılma.

Amin, amin, amin… el Fatiha.

15 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page